26.10.2020

2020 YILI MEVLİD-İ NEBİ HAFTASI “Peygamberimiz ve Çocuk”

İnsanlığa ufuk açan ve umut veren İslam, çağlar üstü mesajlarıyla hayatın tüm alanlarına dokunan, bireysel ve toplumsal ilişkileri düzenleyen bir değerler manzumesidir. Allah Resûlü Hayatının hiçbir döneminde çocuklarla ilgili kötü bir söz, tavır, tepki ve davranışı olmamıştır. Nitekim on yıl boyunca hizmetinde bulunan Enes b. Mâlik, Hz. Peygamber’in bu süre zarfında bir defa bile kendisini azarlamadığını, bir şeyi yapıp yapmama hususunda asla sorguya çekmediğini nakletmektedir (bkz. Müslim, Fezâil, 52). Peygamber Efendimiz (s.a.s.), çevresindeki bütün çocukları çok sevmiş ve bu sevgisini onların dünyasına girip sözlü veya fiili olarak ortaya koymuştur. Onların sevinçleriyle sevinmiş, kederlerine üzüntüyle ortak olmuştur. Hastalık gibi özel durumlarında ziyaretlerine gidip her hâlükârda onların yanında oluğunu hissettirmiştir. Çocuklara karşı daima şefkat ve muhabbetle davranan merhamet Peygamberinden gördükleri bu asil muamele karşısında onlar da kayıtsız kalmamışlardır. Bu karşılıklı samimi ve sevgi dolu tablo, insanlığın zihin ve gönül dünyasındaki çocuk algısını ve tasavvurunu en ideal noktaya taşımıştır. İnsani değerlere sahip gönüllerde sevgi tomurcukları yeşerten ve çehrelerde tebessüm haleleri oluşturan bu hadiseler, “Küçüğümüze merhamet etmeyen, büyüğümüze saygı göstermeyen bizden değildir.” (Tirmizî, Birr, 15) buyuran Hz. Peygamber’in, söylediklerini bizzat hayatında uygulayarak insanlara öğrettiğinin en güzel örnekleridir.

Sevgili Peygamberimiz; çocuğa sevgi, şefkat, merhamet, sabır ve hoşgörü ile yaklaşımın yadırgandığı, tuhaf karşılandığı hatta utanç kaynağı olarak gördükleri kız çocuklarının diri diri toprağa gömüldüğü bir devirde, çocukları el üstünde tutan ve onlara en büyük değeri veren tutum ve davranışlarıyla, Cahiliye asrının merhametten ve insani değerlerden uzak kalmış tüm ezberlerini bozmuştur. Bu anlamda köklü bir inkılaba imza atmış ve zihinlerdeki cehaleti, taassup ve yerleşik yanlış algıları yıkarak çocuk eğitimi ve çocuklara yaklaşım konusunda bütün dünyaya örnek olmuştur. Nitekim Allah Resûlü’nün torunu Hasan’ı öptüğü bir esnada, onu gören bedevi kabile reisi Akra’ b. Hâbis’in: “Siz çocukları öper misiniz? Benim on çocuğum var, hiçbirini öpmedim.” demesi üzerine Hz. Peygamber’in verdiği: “Merhamet etmeyene merhamet olunmaz.” cevabı, bunun en bariz göstergesidir (Müslim, Fezâil, 65). Resûl-i Ekrem, çocuklara yönelik her türlü şiddet, baskı, öteleme ve istismarın sıradanlaştığı bir vasatta, toplumun en zayıf ve savunmasız kesimi olan çocukların haklarını en üst derecede savunmuş ve bu uğurda en büyük gayret ve mücadeleyi ortaya koymuştur. Bu bağlamda günümüze baktığımızda görüyoruz ki bugün dünya, Peygamber Efendimizin örnekliğini anlamaya, ahlakını yaşamaya ve mücadelesini kuşanmaya her zamankinden daha çok muhtaçtır. Zira çocukları mutsuz ve sahipsiz bir yeryüzü yaşanabilir olmaktan çıkmıştır. Çocukların ihmal edildiği, istismara maruz kaldığı, temel haklarından mahrum edildiği bir çağ merhamet ve insanlık sınavını kaybetmiştir.

Çocuklar, milletlerin ve toplumların geleceğini şekillendiren en önemli unsurdur. Bir milletin sağlam temeller üzerinde yükselmesinin, o milletin çocuklarının inanç ve medeniyet değerleri ekseninde yetiştirilmesiyle yakın ilişkisi vardır. Bu meyanda, yolunu kaybeden insanlığın yönünü ve yörüngesini belirlemek için öz değerlerimizden, tarihi ve ilmî derinliğimizden hareket ederek medeniyetimizin düşünce kodlarını ve hayat veren ilkelerini bugünle buluşturmak ve çocuklarımızı geleceğe bu kadim değerlerle en iyi şekilde hazırlamak zorundayız. Bu noktadaki en büyük örneğimiz ise bizleri yüce dinimiz İslam’ın evrensel hakikatleriyle buluşturan, risaletin nuruyla yeryüzünü aydınlatan Allah Resûlü’dür. Bu sebeple, Hz. Peygamber’in bir eğitimci olarak çocuklara yaklaşımını, onlarla kurduğu ilişkinin şekil ve niteliklerini doğru bir şekilde tespit etmek, onun bu konudaki tavır ve davranışlarının arka planındaki temel prensipleri kavramak ve çocuklarımızı bu doğrultuda yetiştirmek hepimizin en öncelikli görevidir.

Bu itibarla, Diyanet İşleri Başkanlığımız tarafından 2020 yılı Mevlid-i Nebi Haftası’nın ana temasının “Peygamberimiz ve Çocuk” olarak belirlenmesi hasebiyle göz aydınlığımız olan çocuklarımızın, nebevi ilke ve değerler ekseninde yetişerek huzurlu bir hayatın, ideal bir toplumun ve daha güzel bir dünyanın mihenk taşı olmasını temenni ediyor; iyilik, takva ve güzel ahlakla bezeli bir hayatı bize ve çocuklarımıza bahşetmesini Yüce Rabbimden niyaz ediyorum.