İL MÜFTÜSÜ ABDULLAH PAMUKLU M.P İHYA BALAK FEN LİSESİ ÖĞRENCİLERİYLE BULUŞTU
Tokat İl Müftülüğü, 18-24 Ekim tarihleri Mevlid-i Nebi Haftası vesilesiyle il ve ilçe geneli birçok program düzenlemektedir. Düzenlenen bu programlar kapsamında İl Müftüsü Abdullah Pamuklu, “Peygamberimiz (sav) ve Vefa Toplumu” konusunda M.P İhya Balak Fen Lisesi öğrencilerine konferans verdi.
Düzenlenen programa İl Müftüsü Abdullah Pamuklu, İl Milli Eğitim Müdür Yardımcısı Abdullah TAŞTAN, M.P İhya Balak Fen Lisesi Müdür Vekili Kamil Tepesu, Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Öğretmeni Mehmet Dabak, İl Gençlik Koordinatörü Semih Öğrünç, KYK Plevne Yurdu Manevi Danışman ve Rehberi Muhammed Güler, öğretmenler ve okul öğrencileri katıldı
KYK Plevne Yurdu Manevi Danışman ve Rehberi Muhammed Güler’in Kur’an-ı Kerim tilavetiyle başlayan konferansta İl Müftüsü Abdullah Pamuklu: “ Hayatımızın her alanına rehberlik eden sevgililer sevgilisi Hz. Muhammed (s.a.v)’i yakından tanımanın, sünnetlerini bilmenin yaşamımıza sayısız katkıları olacaktır. Günümüzde teknolojik gelişmeler yararının yanında ne yazık ki birçok zararı da beraberinde getirmiş, bizleri araştırma yapma ve öğrenmekten alıkoymuş, ahlaki değerlerimizden uzaklaştırmıştır. Yine yaşadığımız birçok hadisenin ve sıkıntıların sebebi kitabımız Kur’an-ı Kerimden ve Peygamberimiz (s.a.v)’in sünnetinden uzaklaşmaktan kaynaklanmaktadır. İşte böyle bir zamanda bizlere düşen Kur’an-ı Kerim’in ışığında ve Peygamberimiz (s.a.v)’in rehberliğinde bir hayat yaşamaktır. Başta “vefa” olmak üzere ahlaki ve dini değerlerimizi tam anlamıyla öğrenerek bu değerleri yaşatmak hepimizin üstüne düşen sorumluluklardan bir tanesidir. En önemli değerlerimizden olan vefadan bahsetmişken, bu konuda Peygamberimiz (s.a.v)’in hayatından örnekler vermek istiyorum. Bir gün Peygamberimiz (s.a.v)’in bulunduğu mecliste Peygamberimiz (s.a.v)’in yanına yaşlı bir kadın gelir, Peygamberimiz (s.a.v) de bu yaşlı kadına saygı gösterir ve altındaki minderi ona verir. Tabii bu hareket o ortamda bulunan diğer kişilerin de dikkatini çeker ve ”Bu yaşlı teyzeye niye bu kadar saygı gösterdin Ya Resulallah?” diye sorarlar. Peygamberimiz (s.a.v) de “Bu yaşlı teyze Hz. Hatice’nin mahalle komşusuydu, toplanırlar sohbet ederler, Hz.Hatice (r.a)’nin hal hatırını sorarlardı.” dedi. Ayrıca zaman zaman şehrin önde gelen zenginleri tarafından Peygamberimiz (s.a.v)’e hurma ve et getirirlerdi. Peygamberimiz (s.a.v) de gelen bu malzemeleri öncelikle Hz.Hatice (r.a)’nın komşusu yaşlı hanımefendilere dağıtırdı. Buradan anlıyoruz ki Peygamberimiz Hz.Hatice (r.a.)’nın vefatından sonra bile arkadaşlarına, komşularına saygı göstermiş, ona hürmet eder gibi komşularına, arkadaşlarına vefakar davranmıştır. Yine Mekke’nin fethinden sonra yanında bulunan bazı sahabiler “ Hz.Muhammed (s.a.v.), kendi öz yurduna geldi, herhalde artık bizimle gelmez.” diye kendi aralarında konuşurken Peygamberimiz (s.a.v) bunu duydu ve “Ben sizin memleketinize hicret ettim, hayatım da sizinle, ölümüm de sizinle. Çünkü, beni burada kendi kabilem istemezken siz kapılarınızı açtınız, malınızı böldünüz. Ben ölene kadar sizinleyim” diyerek en büyük vefa örneğini göstermiştir.” dedi.