Yüce dinimiz İslam insan sağlığına önem vermiş, dikkatsiz ve tedbirsiz davranarak tek bir kişinin bile sağlığını tehlikeye atmayı kul hakkı ihlali olarak kabul etmiştir. Bu bağlamda koronavirüs salgın tehlikesinin devam ettiği, vaka ve vefat sayılarının artış gösterdiği bugünlerde daha dikkatli olmaya ve İslam'ın bu hayati ilkesini gözetmeye her zamankinden daha fazla ihtiyaç bulunmaktadır. Salgın hastalık tehlikesinin devam etmesi, teravih namazının uzun süre kapalı mekânda kalmayı gerektirmesi ve belirti göstermeyen vakaların varlığı gibi nedenlerden dolayı yapılan çok yönlü değerlendirmeler ve Sağlık Bakanlığı başta olmak üzere devletin ilgili kurumlarıyla yapılan çok yönlü istişareler neticesinde teravih namazlarının camilerde değil evlerde kılınmasına karar verilmiştir. Ramazan'a özel bir ibadet olan teravih namazı cemaatle evlerde kılınabilecek olup bu durum söz konusu salgın şartlarında evlerde güzel bir ibadet ortamının oluşturulmasına da vesile olacaktır. Bu itibarla; 1. Cami ve mescitlerde teravih ve vitir namazları cemaatle kılınmayacak, yatsı namazının son sünneti kılındıkdan sonra tesbihat yapılarak vatandaşlarımıza teravih ve vitir namazlarını evlerinde kılmaları hususunda gerekli bilgilendirmeler yapılacaktır. 2. Salgın nedeniyle açıklanan güncel tedbirler dikkate alınarak toplu iftar yemekleri verilmeyecektir. 3. Sokağa çıkma kısıtlamasının olduğu gün ve saatlerde, vatandaşlarımızın yürüme mesafesindeki cami ve mescitlerde cemaate iştiraki konusunda ilgili kurumların alacağı kararlar doğrultusunda hareket edilecektir. 4.Yukarıda zikredilen hususlar dışındaki Ramazan hizmetleri daha önce gönderilen ilgili talimat çerçevesinde yürütülecektir.
Bilgilerini ve gereğini rica ederim.
Prof. Dr. Ali ERBAŞ
Diyanet İşleri Başkanı